20 Aralık 2015 Pazar

Sokağı çıkma yasağı dediğiniz şey ne ki?

 
Korkulacak bir durum yok. Sadece evinizde oturuyorsunuz, dışarıdan silah sesleri geliyor, bombalar patlıyor, evinizin duvarına mermi isabet ediyor, patlayan bombalar nedeniyle bütün camlarınız paramparça oluyor. Ara sıra bu seslerden dolayı çocuklar hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Tüm gece boyunca korkudan uyumuyorlar. Elektriğiniz, suyunuz, internetiniz kesiliyor yani dünya ile bağlarınız kesiliyor. Olacaklar bu kadar. Bunlar gayret normal şeyler. Ama bazen çok korkunç olmasa da korkunç denilebilecek şeyler de oluyor mesela evin içinde oturan birine mermi isabet ediyor yaralanıyor işte o yaralığı dışarı çıkartamıyorsunuz. Hele hastaneye hiç götüremiyorsunuz, eğer ölürse de kokmasın diye  buzdolabına koyuyorsunuz. Bazen de erzağınız bitiyor, onu koşunuzda alıyorsunuz. Oda tabi komşularınız yaşıyorsa. Yani 21.Yüzyılın Türkiye’sinde yaşıyoruz bunlar gayret normal şeyler.

(16 yaş)

Her gün korkuyla uyansam bile hayalimden vazgeçmedim.

 
İlkokula başladığım da çok heyecanlı ve umutluydum. Öğretmenlerim sorarlardı büyünce ne olacaksın. Hayalimde hep avukat olmak vardı ve hep avukat olacağım milletimin hakkını savunacağım derdim. Şimdi büyüdük liseli olduk. Her gün korkuyla uyansam bile hayalimden vazgeçmedim. Devam ediyorum bu yolda. Şimdi eğitim hakkım elimden alındı. Halkım göç etti. Öğretmenlerim bıraktı beni. Gelecek diye bir şey bırakmadılar. Ama bu yolda yürüyeceğim. Kardeşlerim için milletim için BARIŞ İSTİYORUM BARIŞ. EŞİT OLMAK İSTİYORUM.

(15 yaş)

 İnsanlık mı bu yapılanlar?


 
Yasadığımız yerde rahat ve de huzur içinde yaşamıyorsak neyin anlamı var. Bizlerin oyun oynayacağı yerde, top oynayacağı yerde devletin attığı top mermilerini görüyoruz. Her sabah huzur içinde uyanmak yerine top, ateş sesleriyle uyanıyoruz. Biz geleceğimizi düşünmek yerine gecen dakikaları düşünüyoruz. Hayallerimiz yarım, yüreklerimiz buruk… Her ölüm haberinde hepimizin yüreğinden bir parça kopuyor. İnsan değiller, insanları da insan yerine koymuyorlar. Kim ne derse desin İNSANLIK ÖLMÜŞ şu an. Barış, kardeşlik ve de huzur içinde yasamak varken neden böyle yasıyoruz. Hayatta, neden yüzlerde mutluluk olacağı yerde hüzün var yüzlerde. Yeter diyorum bu zulme, bu vahşete yeter… Ağlamasın anneler, yok olmasın umutlarımız. Hayallerimiz, geleceğimiz ve en önemlisi de huzur içinde yaşayabileceğimiz günlerimiz.
(14 yaş)